Mühür Bekçiler 5. Kitap Turu "Düşlerin Terzisi"

Merhaba *.* Mühür Bekçileri olarak hız kesmeden okuyoruz. Ve 5. tur kitabımız da Düşlerin Terzisi. Yakında The Dressmarker olarak vizyonda. Veee Liam Hemsworth baş rolde öhöm öhöm *.*

Ve yine bir @nko_1982 tasarımı. ^.^

 

Şimdi kitaba dönersek kitabı okurken nerdeyse sinirden ağlayacaktım ya. Bir kitaptaki insanlar bu kadar çirkef olabilirmi. Zar zor iğrençliklerin ve kötü olayların etkisinden çıktım. Şu an yeniden giriyor gibiyim o yüzden özür dileyerek kitap hakkındaki ayrıntılar için instagramda @muhurbekcileri ve @sihirbazınkalemi hesaplarını ziyaret edin diyorum. -,-

 

 

http://kraliceicinkitap.blogspot.com.tr/  den Queenimin yaptığı bu güzel alıntılarla bitiriyim bari. ^.^

 

Jennifer Smith İle Röportaj

Selamlar ^.^ İnstagram tur ekibimiz @muhurbekcileri'ni takip edenler bilir Hayallerimiz Sen Ve Ben kitabına tur yapmıştık. Tur devam ederken Jennifer Smith ile görüşmeye çalıştım. Ve kendisi çok meşgul olduğu için pekçok röportajı geri çevirse de biz Türk okuyucuları için kısa bir röportaj yapabileceğini söylemişti. Ve sorularımıza da yaklaşık 3 gün önce cevap verdi ama ben yeni bloğa giriyorum bunu öhöm öhöm *.*

Ve bu tasarımı da paylaşıp röportaja geçiyim. Daha farklı tasarımlar için instagram @nko_1982 adresini ziyaret edebilirsiniz.

 

 

 

BEN: 1-) Eğer sadece bir tane seçme şansın olsaydı, başkalarının yazdığı kitapları okumayı mı yoksa kendi yazdığın kitapları mı okumayı isterdin?

    JENNIFER: Bu çok zor bir soru! Ben kendi yazdığım kitapları seçerdim. Çünkü bu bir bakıma sonsuz hikaye seçmek demek...

     BEN: 2-) Yazmak senin için ne ifade ediyor ve yeni yazarlara tavsiyelerin neler?

    JENNIFER: Ben çocukluğumdan beri yazar olmak istiyordum. Bunu şimdi meslek olarak yapmak doğru ve eğlenceli geliyor. Ve ben yazmayı, konuşmaya göre daha çok seviyorum. Yeni yazarlar için tavsiyem de, bol bol okumaları ve bol bol yazmaları. Basit ama gerçek olan bu! 

  BEN: 3-) Sen daha çok kalbini mi dinlersin, yoksa beynini (mantığını) mı?

    JENNIFER: Ben dürüst olabilmek için beynimi daha fazla kullanıyorum galiba. Bana göre kalbine güvenmek, bazı zamanlarda oldukça zor oluyor. Ama bunu yapmak da çok önemli.

   BEN: 4-) Eğer yazdığın kitaplardan birinde yaşaya bilseydin hangisini seçerdin? Neden?

    JENNIFER: İyi bir soru! Belki Mutluluk Böyle Bir Şey (Novella Yayınları ile çıktı) olurdu. Çünkü küçük, şirin bir kasabada geçiyor.

     BEN:5-) Ve son olarak Türk Okuyucularına söylemek istediğin bir şeyler var mı?

    JENNIFER: Kitabımı okudukları ve beni destekledikleri için çok teşekkür ederim! Bu benim için çok anlamlı. Umarım bir gün Türkiye'ye gelir ve hepinizle tanışırım.

 

 

 

 

 

Ben Jennifer'ı çok sevdim. Siz de eğer görüşlerinizi onunla paylaşmak istiyorsanız hiç çekinmeden e-posta gönderebilirsiniz. ^.^

İnsan Doğası Üzerine Kitap Yorumu

    Herkese iyi akşamlar. Başlıktan da anlayacağınız üzere bu biraz farklı bir kitap. Yani felsefi . Okurken biraz zorlandım hatta bazen arkadaşlarıma kafam yanıyor gençler diye mesaj da attım ama kitap da gerçekten güzel düşünceler vardı. Ha karşı olduğum yerler de vardı zaten okuduğumuz her kitap körü körüne doğrudur diye bir kanun da olmadığı için beni pek rahatsız etmedi. Kitap genel olarak ahlak ve kişilik kavramı üzerineydi. Bir bakıma insanlara farklı bir gözle bakmamı sağladı. Bakış açınızı geliştirmek için okuyun derim.

(Tanıtım Bülteninden)
Kant'ın en değer verdiği öğrencisi ve Nietzsche düşünüşünün şekillenmesinde önemli bir faktör olan Arthur Schopenhauer çalışmalarını "Tüm bilgiler bizim dünyada edindiğimiz tecrübelerden kaynaklanır fakat bizim tecrübelerimiz esas olarak sübjektiftir ve kendi zihnimiz tarafından şekillendirilmiştir taraflı ve önyargılıdır. Bu sebeple gerçek bizim istemimizin uzantısından başka bir şey değildir" görüşünü temel alarak sürdürmüştür.

Bu denemede Schopehauer insan tabiatına bakışını sunuyor bize... Hem de hayli kötümser bir bakış açısı bu. Çünkü Schopenhauer arzunun insanı acıya götürdüğünü ve geçici de olsa bir rahatlamaya giden tek yolun arzularımızdan vazgeçmekle olacağını savunan bir Budistin gözleriyle bakıyor yaşama. Yine burada filozof devlet gibi insan eliyle oluşturulan kurumları insanlığın özgür istem ve yüksek bir karakter ile ahlak anlayışı gibi ideallerini mercek altına alıyor. Ve onların altında yatan bir gerçeği kaderci bir itkinin kültürü zorbalık ile anarşinin sınırlarında çok az yerde mola vererek oradan oraya dolaştırdığını ortaya çıkarıyor.

Felsefe öğrencileri ve on dokuzuncu yüzyıl entellektüalizmiyle ilgilenenlere hayli ilginç gelecek bir okuma şöleni.
                                  
                                                  Kitaba puanım : 4/5

Mühür Bekçileri Kitap Turu 1 : Sevginin Büyüsü

Selam. İnstagram da @muhurbekcileri hesabında gerçekleştirdiğimiz bir tur var. İlk turumuzun kitabını birde burada yorumlamak istedim.

Sevginin Büyüsü benim ilk defa bu kadar anlamlı cümleye rastladığım bir kitaptı eğer kitaplarımı çizebilseydim çoğunu çizmiştim ^.^ Konusuna gelirsek CeeCee adında küçük bir ana karakterimiz var. CeeCee'nin annesi akıl hastası ve babasıda çok sorumsuz olduğu için CeeCee küçük yaşta hem annesine bakmak hem de sorumluluklarının ağır yüküyle baş etmek zorunda. Ta ki bir gün annesinin teyzesinin yanına taşınana kadar .O gün CeeCee için adeta bir yaşam dönümü. Sevgiyle hatta tüm sıcak duygularla tanıştığı bir yer aslında. Ben okurken çok keyif aldım çok mutlu oldum . Umarım sizde  keyifle okursunuz. Tabi turumuzun ilk kitabının İndigokitap ' ın ilk kitabı olması da ayrı bir hoş oldu onlara da çok teşekkür ederim.

Ve Sevginin Büyüsü'nden alıntılar :

 

 

 

Tabi bu güzel alıntılar ve tatlı mı tatlı yorumu için

http://kraliceicinkitap.blogspot.com.tr/ ziyaret etmeyi unutmayın.

 

 

Kitaba Puanım : 5/5